İsrail'in Kuruluşu 2. Bölüm

Arap yönetimleri ise 100 bin Yahudi'nin Filistin'e göç etmesini öngörmesine, Yahudilerin toprak satın almalarını serbest bırakmasına şiddetle karşı çıkıyorlar, Amerika'nın Filistin sorununda hiç bir yetkisinin olmadığını açıklıyorlardı. Arap devletleri 27-28 Mayıs 1946'da Mısır İnşas'da, Arap ligi de 8-12 Haziran'da Suriye Bludan da yaptıkları toplantılarda Anglo-Amerikan Raporu'nu reddettiler ve Bludan'da raporun uygulanması halinde Amerikan ve İngiliz mallarına ekonomik boykot uygulanmasına dair gizli bir karar aldılar. Diğer taraftan Yahudiler de 100 bin Yahudinin Filistin'e göç etmesine izin vermesine rağmen rapora şiddetli tepki gösterdiler. Ben-Gurion'a göre rapor, 1939 Beyaz Kitabı'nın başka bir şekliydi ve "utanç verici" bir belgeydi. Siyonizmin yok edilmesini meşrulaştırıyordu. Yahudi devletinin kurulması yerine, Filistin'de İngiliz askeri yönetimini devam ettirmeyi öngörüyordu.

Amerika'daki Siyonist lobi, Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması fikrini Amerikan halkına, Kongreye ve yönetime benimsetmeyi hedefliyordu. 1946'nın Amerika'da kongre seçim yılı olması nedeniyle Siyonist lobinin Başkan Truman üzerindeki etkisi kendini gösterecek, 100 bin Yahudi'nin Filistin'e göçünü sağlamak için doğrudan kendisi harekete geçecektir. Başkan Truman 100 bin Yahudi'yi Filistin'e yerleştirmeyi Amerika'nın tek başına sağlamasını düşünmüş, ancak dışişlerinin Sovyet faktörü uyarısıyla bundan vazgeçmiştir.9 Bu durum karşısında İngiltere ile uzlaşma yolunu aramaya karar vermiştir. Anglo-Amerikan Komitesi Raporu dolayısıyla ortaya çıkan görüş farklılıklarını müzakere etmek ve bir uzlaşma sağlamak üzere Amerikan Başkan Yardımcısı Henry F.Grady ile İngiliz Kabinesinden Herbert Morrison başkanlığında Grady-Morrison Komisyonu, daha çok Morrison Komisyonu olarak bilinen komisyon kurulmuştur. Komisyonun raporu 1946 Temmuz sonunda Morisson tarafından Avam kamarasında açıklanmıştır. Morrison Planına göre Filistin, "Arap Eyaleti", "Yahudi Eyaleti" ve İngiltere'ye ait olacak "Merkezi Yönetim" olarak üçe ayrılacaktı. Avrupa'daki 100 bin Yahudi, Yahudi eyaletine merkezi yönetimin onayıyla göç edebilecekti. Truman, planı, Yahudi göçmen sorununa çözüm getirmediğini ileri sürerek dikkate değer bulmadı. Araplar ve Yahudilerde plana karşı çıktılar. Bu olumsuz gelişmelere rağmen İngiltere Morrison raporunu tartışmak üzere tarafları Londra'da bir konferansa davet etti. Siyonistlerin katılmayı reddettiği ve Filistin Arap Yüksek Komitesi'nin de katılmadığı konferansa Arap ülkelerinden Mısır, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Ürdün ve Yemen ile Arap Birliği Genel Sekreteri Azzam Paşa katılmayı kabul etmiştir. Arap Ülkelerinin hiç biri 9 Eylül 1946'da başlayan Londra Konferansı'nda Morrison Planını kabul etmeyerek 6 maddelik bir öneri getirdiler. Buna göre;

·  Filistin üzerindeki İngiliz mandasına hemen son verilecektir.

·  Bağımsız bir Filistin devleti kurulacaktır.

·   Demokratik bir anayasa ile Filistin Yahudilerine her türlü azınlık hakkı tanınacaktır.

·   Yahudi göçlerine, bağımsız Filistin devleti karar verecektir.

·   Filistin'deki kutsal yerlere giriş-çıkış tamamen serbest olacaktır.

·   Bağımsız Filistin devleti İngiltere ile bir ittifak antlaşması imzalayacaktır.

Londra Konferansı'nda, Arapların taksim planına hiçbir şekilde yanaşmayacaklarını İngiltere anlamıştır. İngiltere, prensip olarak bağımsız Filistin devleti kurulmasını kabul etmiş, Yahudilerinde katıldığı yeni bir konferans tasarlamıştır.

Bu önerileri Arapların ilk defa Filistin konusunda bu kadar kapsamlı ve açık fikir belirttikleri bir belge sayabiliriz ki, daha sonraki görüşmelerde Arapların bu 6 maddeyi temel aldıkları görülecektir. İngiltere'nin, sorunu Birleşmiş Milletlere atmasından önceki son diplomatik girişimi II. Londra Konferansı olmuştur. 27 Ocak-13 Şubat tarihleri arasında yapılan konferansta taraflar aynı masa etrafında görüşmeyi reddetmişlerdir. İngiltere'nin taraflarla ayrı ayrı yaptığı görüşmelerde Morrison Planı'ndaki özerk eyaletler sistemini biraz daha genişleterek getirdiği öneriyi iki taraf da kabul etmemiştir. İngiliz Kabinesi 6 Şubatta Bevin Planını adıyla yeni bir önerinin taraflara sunulmasını kararlaştırdı. Bevin Planı'nda Filistin'in 5 yıl içinde bağımsızlığa hazırlanmasını, özerk alanlarda Arap-Yahudi işbirliğini ve 2 yılda 96 bin Yahudi göçmenin Filistin'e kabulünü öngörmekteydi. Yahudiler taksim de ısrar ettiler. Önerdikleri Yahudi bölümünde 600 bin Arap kalıyordu. 12 Şubat'ta sunulan teklife ise Araplar, I. Londra Konferansı'ndaki tek bir Filistin devleti kurulması fikirlerinde ısrar ettiler ve İngiltere'den isteklerini kabul etmediği takdirde sorunu Birleşmiş Milletlere götürmesini istediler. İngiltere Kabinesi, Yahudilerin karşı çıkmasına rağmen, 18 Şubat 1947'de hiç bir teklif getirmeden Filistin Sorununu BM'ye götürme kararı almış, 25 Şubat'ta Muhafazakar Parti'nin de desteğiyle Avam Kamarası'nda karar son şeklini almış ve 2 Nisan'da İngiltere BM'ye resmen başvurmuştur.

2.  BM VE FİLİSTİN SORUNU'NUN ULUSLARARASI BİR BOYUT KAZANMASI

İngiltere'nin "alevli topu" BM 'ye atmasıyla, modern anlamda, Filistin sorunu uluslararası alanda doğmuştur. Bundan sonra Filistin sorunu BM platformunda ele alınacaktır. Bu çerçevede ilk gelişme, 28 Nisan 1947'de New Yorkda özel bir komite oluşturmak için toplanan ilk özel oturum olmuştur.11 BM Genel Kurulu 15 Mayıs'ta 7 oya karşı 45 oyla, Birleşmiş Milletler Filistin Özel Komitesi'nin (United Nations Special Committee on Palestine-UNSCOP) kurulmasına, bu komitenin 11 üyeden oluşmasına ve Komite'nin raporunu en geç 1 Eylül 1947'de sunmasına karar vermiştir. 106 no'lu kararla kurulan UNSCOP'un görevi şu şekilde belirlenmiştir: Özel Komite, Genel Kurul'a bir rapor hazırlayacak ve Filistin Sorunu'nun çözümü için uygun görülebilecek tavsiyeler sunacaktır.12Komite üyeleri 16 Haziran 1947'de Kudüs'te ilk toplantısını yapmıştır. Komite'nin Filistin'in çeşitli yerlerindeki görüşmeleri esnasında, Yahudiler Komite ile her türlü görüşmeyi yaparken, Arap Yüksek Komitesi Özel Komite ile her türlü işbirliğini reddetmiştir. Özel Komite, Arap ülkelerinden Mısır, Irak, Lübnan, Suudi Arabistan ve Suriye temsilcileriyle de görüşmüştür. Görüşmelerde Siyonist lider Weizmann Filistin'in taksimini isterken, Arap devletleri bağımsız bir Arap devletinin kurulmasını, resmi dilinin Arapça olmasını istemiş ve Yahudi göçlerine kesinlikle karşı olduklarını belirtmişlerdir.13 Özel Komite, raporunu 31 Ağustos'ta tamamlamış ve 1 Eylül 1947'de Genel Sekreter'e sunmuştur. Özel Komite'nin 7 üyesi Çoğunluk Planı'nı, 3 üyesi Azınlık Planı'nı önermiş, Avustralya ise çekimser kalmıştır. Kanada, Çekoslovakya, Guatemala, Hollanda, Peru, İsveç ve Uruguay'ın önerdiği çoğunluk planına göre Filistin; Arap devleti, Yahudi devleti ve BM Vesayetinde Kudüs olmak üzere üçe ayrılıyordu. Arap ve Yahudi devletleri 1 Eylül 1947 tarihinden itibaren iki yıllık geçişten sonra bağımsız olacaklardı. Bu iki devlet arasında ekonomik birlik kurulacaktı. Plan, üçe bölünen Filistin'in sınırlarını belirlemiştir. Paylaşıma göre, Filistin'in %42.88'i ayrılan Arap devletinin 725 bini Arap 10 bini Yahudilerden oluşan bir nüfusa sahip olacakken, Yahudilere ayrılan %56.47'de 498 bini Yahudi, 407 bini Arap nüfus olacaktı. Hindistan, İran ve Yugoslavya'nın önerdiği Azınlık Planı ise, Kudüs'ün başkent olduğu Arap ve Yahudi devletlerini içine alan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını öngörmekteydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder